2008 Krizi ve İşten Çıkarmalar

0
auselen
İçinde bulunduğumuz dönemde yaşadığımız krizin uluslararası bilişim şirketlerinde çalışanları nasıl etkilediğini takip ediyor musunuz? Krizin iyice rahatsız edici olmaya başladığı bugünlerde bazı büyük firmaların bu duruma nasıl tepki verdiğini araştırmaya çalıştım. Ortaya çıkan tabloyu buradan inceleyebilirsiniz.

Görüşler

0
fkoksal
Az önce İsveç'te Ericsson firmasında çalışan bir arkadaşımın söylediğine göre telekom firmaları pek etkilenmezken araba üreticileri ciddi yara almış. Hergün gazateler yüzlerce insanın işten çıkarıldığını yayınlıyorlarmış.

Söylediğine göre Türkiye'deki kriz (şimdilik) kriz değilmiş.
0
auselen
Telekom firmalarinda araba ureticileri kadar insan calismiyor.

Telekom firmalarinin bu ceyrekteki aciklamalarina bakarsaniz (uzak dogu ulkeleri yani Samsung, LG haric) uzun vadede eleman sayilarini azaltacaklarini acikladiklarini gorurusunuz.

Beni en sasirtan SUN'in durumu oldu acikcasi.
0
anonim
Bu krizin sonucu olarak verimliliğin tekrar ön plana çıkacağını tahmin ediyorum, işten çıkartmalar da daha verimli çalışabilir hale gelmek adına yapılabilecek en basit hareket.

Geçtiğimiz birkaç yıllık hızlı büyüme trendinde büyük patronlar proje seçiminde "satış arttırma" vaadinde bulunan projeleri "maliyet düşürme ve verimlilik sağlama" vaadinde bulunan projelerden üstün tutuyordu. Kriz ile birlikte denge tersine dönecek ve bu dönüşüme hızlı bir şekilde ayak uyduramayan firmalar da çok zorlanacak diye düşünüyorum.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye'de İş Kurmak Mı? Bir Kez Daha Düşünün!

FZ

Guy Kawasaki bildiriyor: Dünya Bankasının Doing Business in 2006: Creating Jobs raporunda birçok ülke "vatandaşın yeni bir iş başlatmasının kolaylığı zorluğu" bakımından sayısal olarak derecelendirilmiş durumda. En kolay iş yapılandan en zor iş kurulanına dek 155 ülkenin bulunduğu bu listede ülkemiz 93. sırada yerini almış durumda. Dünya Bankasının bu raporuna göre mesela Polonya, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Sırbistan gibi ülkelerde iş kurup geliştirmek daha kolay.

Barack Obama, iPod ve Pazarlamada Yem Etkisi - Decoy Effect

FZ

Başkanlık seçimleri, iPod pazarlama, ekonomi, bilişsel bilimler ve NUMB3RS dizisi aynı yazıda yer alabilir mi? Basit ve eğlenceli bir senaryo ile bu soruya cevap verelim:

MP3 pazarlamaya çalışıyorsunuz, potansiyel müşterileriniz genellikle yüksek depolama kapasitesi ve düşük fiyat özelliklerini olumlu özellikler olarak algılıyorlar ancak bazı müşteriler daha çok şarkı depolamayı isterken bazı müşteriler az para harcamayı istiyor. Müşterilerinize A ve B gibi iki MP3 çalar seçeneği sunuyorsunuz:

eBay, gittigidiyor.com’a ortak oldu

auselen

eBay yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en büyük elektronik ticaret platformlarından GittiGidiyor.com’a azınlık hissedarı olarak ortak olduğunu bildirdi. eBay ile gerçekleştirilen stratejik ortaklık ve işbirliği sayesinde, GittiGidiyor kullanıcıları daha geniş bir yelpazede e-ticaret ürün ve hizmetlerinden faydalanabilecekler.

Sıkardı Zaten :)

sundance

Yahoo, geçen hafta düştüğü ekonomik krizden kurtulmak için, dünyanın en büyük portali diye geçen Yahoo.com`da pornografik materyalin satılmasına imkan tanıyacağını açıklamıştı.

Bu kadar cesur bir açıklama, Yahoo`nun geniş kullanıcı kitlesi üzerinde ne gibi bir etki yapar diye düşünürken, protestolar, rahatsızlıklar yavaş yavaş gelmeye başladı.

Internet`de hükümet gibi değil ki, protesto geldi mi gözardı edesiniz, Yahoo`da geçen Cuma bu kararını bir daha masaya getirmemek üzere geri çektiğini açıkladı.

FM'ye soralım: Türkiye'de Startup, Nasıl?

lifesdkver0_1

Dünya genelinde internete dayalı iş girişimciliği rüzgarları, ilk patlamadan sonra, tekrar efil efil esmeye başladı. Büyüklü küçüklü bir çok firma, bir çok kişi; yarattıkları servis veya ürünü bir gün Google'ın, Yahoo'nun satın alacağı hayalleri ile harıl harıl çalışıyor. Bu hayal yerine, derdi "fark yaratmak" olanlar aradan sıyrılıp, yine Google, Yahoo tarafından satın alınıyor.

Peki girişimciliği yerel pazara yöneltmek, Türkiye'de startup olarak başlayıp iyi paralar kazanmak, "fark yaratmak" ne kadar mümkün?